KARŞILAŞTIRMALI OLARAK BONO VE ÇEKİN ÖZELLİKLERİ
Ticaret Kanunu’muzda ,bono ve çek kambiyo senedi olarak adlandırılmış kıymetli
evraklardır. Çek ile bono arasında şekil bakımından birtakım farklılıklar bulunmakla
birlikte ödeme konusunda büyük ölçüde birbirlerine benzerlik göstermektedirler.
Çek ile bono arasında bilinen en önemli fark, çekte muhatabın mutlaka bir banka
olması gerektiğidir. Bonoda ise muhatap yoktur. Bu iki kambiyo senedi arasındaki bir
diğer önemli fark ise bononun kredi aracı olarak ,çekin ise ödeme aracı olarak
kullanılmasıdır. Temel olarak aralarında bu farklılıkların bulunması, ikisinin de ifa
uğruna edim amaçlı olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Bu yüzdendir ki her iki
senedin de verilmesiyle borç ödenmiş olmayacaktır, bunun için çekin ya da bononun
karşılığının ödeme gününde hazır bulundurulması gerekmektedir. Ayrıca çek de bono
da kambiyo senedi olduğundan ikisinin de devri ancak ciro beyanı+teslim yoluyla
mümkün olabilecektir.
Bono ile çekin üzerlerinde yazılı olan kayıtlar bakımından da birtakım benzerlikler ve
farklılıklar bulunmaktadır. Öncelikle her iki senet türünde de kayıtsız şartsız belirli
bir vaadin ödeneceği ibaresi yer almaktadır. Yine hem çekte hem de bonoda kabul
söz konusu değildir. Aynı şekilde ödeme yeri ve düzenlenme tarihleri de her iki
senet için zorunlu geçerlilik unsurlarındandır. Çek üzerinde çek , bono üzerinde de
bono kelimelerinin yer almaması bu senetleri geçersiz hale getirecektir.
Çekte bonodan farklı olarak vade ve faiz şartı konulamayacaktır. Ancak bu
ibarelerin konulması çeki geçersiz kılmaz, sadece konulan vade ve faiz unsurları
geçersiz sayılacaktır. Ayrıca çekte bonodaki gibi ödememe protestosu
çekilemeyecektir. Çek , emre nama ve hamiline olmak üzere düzenlenebilecektir.
Çekte muhatabın yani bankanın ticaret ünvanı da gösterilmelidir.
Bonoda ise çekten farklı olarak mutlaka lehtarın adı yazılmalıdır. Bununla birlikte
bono, çekten farklı olarak yalnızca emre yazılı olarak düzenlenebilecektir. Bonoda
keşidecinin adının yazılması da zorunlu unsur iken Yargıtay kararlarında çekte
keşidecinin adı ve soyadı olmaksızın imzasının varlığı yeterli görülmüştür. Yargıtay
12. HD 23.11.2006 tarihli kararında bu konuya açıklık getirerek “çekte keşidecinin
imzası yeterli olup ayrıca keşidecinin ad ve soyadının veya şirket unvanının açık
yazılması zorunlu unsur değildir. Bu durumda borçlunun, çekin keşideci bölümünde
şirket unvanının tam yazılmadığı, bu nedenle kambiyo takibi yapılamayacağına ilişkin
şikâyetinin reddi gerekirken yazılı gerekçeyle takibin iptaline karar verilmesi hatalıdır”
sonucuna varmıştır (E. 18236, K. 21972).
Çekin ödeme bononun ise kredi aracı olarak kullanılmasının sonucu olarak da bu
senetler arasında bir takım şekil farklılıkları söz konusudur. Bunlardan birisi bononun
rehin cirosu çekin ise tahsil cirosu yapılarak devredilebilmeleridir.Bir diğer fark da
çek üzerinde belirli bir bedelin ödenmesi emri bono üzerinde ise belirli bir bedelin
ödenmesi vaadinin yer almasıdır.
09.08.2016 Yürürlük Tarihli ‘Çek Kanunu Değişikliği’ uyarınca çeke dair hükümlerde
birtakım değişikliklere gidilmiştir. Bunlardan en önemlisi, tekrardan eskiye dönülerek
karşılıksız çek keşide edilmesinin yeniden suç sayılmasıdır. Suçun soruşturma ve
kovuşturma aşamaları bakımından da değişikliklere gidilmiştir. Önceki kanun
dönemlerinde karşılıksız çek keşide etme eylemi savcılıklarca bir suç soruşturmasına
konu edilip, iddianame düzenlenmek suretiyle mahkemelerin önüne gitmekteydi. Yeni
kanun ile yapılan düzenlemeler neticesinde artık karşılıksız çek keşide etme eyleminin
öğrenilmesi üzerine alacaklının icra mahkemesine şikayetiyle suçla ilgili kovuşturma
başlayacaktır.